Tuesday, June 27, 2006

Tesseract

Tesseract, bütün kenarları arasındaki açının 90 derece olduğu, bütün yüzeylerin eşit alana sahip olduğu, bütün ayrıtların eşit uzunlukta olduğu dört boyutlu bir kübün analojisine verilen isim... Biraz kafa yorunuz, işte dört boyutlu kübün iki boyuta indirgenmiş gösterimi:
İlk kez Carl Sagan'ın Cosmos'unda gördüğüm bir şekil. Yassıyer ise, iki boyutlu hipotetik varlıkların yaşadığı bir evren olsun... Bu iki boyutlu yaratıkların üçüncü bir boyutu anlaması imkansız. Kareler, çemberler, üçgenlerden oluşmuş bir evren. Otopsi, bu iki boyutlu yaratıkların bir kenarının kesilmesi anlamına geliyor. Aksi taktirde bir diğerinin "içini" göremiyorlar. Ve "yukarısı" onlar için anlamsız. "Yok canım, olmaz öyle şey".

Tesseract'ta bütün açılar dik mi? Köşe diyebileceğimiz bir yerden üç değil de dört tane mi dik eksen çıkıyor? Yok canım, olmaz öyle şey!

Yunanca tesseres aktines = dört ışın kelimelerinden Charles Howard Hinton tarafından türetildiğine inanılıyor. Kimileri de tetraküp demeyi tercih ediyorlarmış.

Dört boyutlu bir kübü yukarıdaki şekildeki gibi üç boyutta simüle etmek sağduyuya aykırı olsa da mümkün. Hatta şu an ekranınızda üç boyutlu küp de iki boyuta simüle edildiği için siz aslında dört boyutlu küp, tesseract'ın iki boyutlu bir analojisine bakmaktasınız. Pekala... Üç boyutlu bir kübü iki boyutta simüle edebilirsiniz. Çok basit; ilköğretimde defterlerimize çizdirilen küp resimleri... Defter iki boyutlu çünkü. Yukarıda yaptığımız gibi bir boyut daha aşağıya simüle etmeye ne dersiniz? Üç boyutlu bir kübü tek boyutlu bir doğru üzerinde nasıl gösterebilirsiniz? İşte size bir Gedankenexperiment.